çalışan annenin yemek kitabı

muzlu tarçınlı kek (süt yerine elma suyu ile)

Kek en sık yaptığım hamur işi çünkü çok kolay ve yapmaya karar verdikten 30-40 dk. sonra yemeye hazır. İçine de o gün evde ne varsa, aklıma ne gelirse onu koyarım.

Bu sabah da limonlu ve hindistan cevizli bir kek yapmaya karar verdim, limonu yıkadım, malzemeleri hazırladım tam da o sırada gözüme mutfak masasında birkaç gündür duran bir muz ilişti ve fikrimi değiştirdim, muzlu bir kek yapmaya karar verdim.

4.5 aylık oğlum Meriç’e 1 aylıkken süt proteini alerjisi teşhisi konduğu için kekin içine süt yerine meyve suyu bazen de yalnızca su koyuyorum. Muzlu kek için de elma suyu tercih ettim. Ben, zaman kısıtı sebebiyle hazır pastörize %100 bir meyve suyunu tercih ettim, vaktiniz ve katı meyve sıkacağınız varsa kendiniz sıkarsanız harika olur tabii. Alerji gibi bir kısıtınız  yoksa süt de bir seçenek her zaman.

Yaptığım şey bir kek bile olsa ölçü kullanmak bana her zaman zor gelmiştir. Ancak madem burada bir tarif yayınlıyorum elimden geldiğince ölçü vermeye gayret edeceğim.

Gelelim malzemelere;

3 yumurta

yarım su bardağı kadar şeker (içine meyve suyu koyacağımız için şekeri az tutmakta fayda var ama siz biraz daha şekerli tercih ediyorsanız şeker miktarını arttırabilirsiniz)

yarım su bardağından biraz az sıvı bitkisel yağ

yarım su bardağından biraz fazla meyve suyu

1 paket kabartma tozu

1 paket vanilya (ben bazen hiç toz vanilya kullanmıyorum, içine koyduklarım yeterince aromalı)

aldığı kadar un 🙂 hiç ölçmedim direk paketten kek karışımına döktüm. yaklaşık 2 su bardağı olsa gerek. Kekinizin kıvamına göre dilediğiniz kadar ekleyebilirsiniz. Un miktarı, sıvı (yağ, süt/meyvesuyu) karışımınızın miktarına ve hatta yumurta büyüklüğüne bağlı olduğundan her zaman kıvamının yeterince akışkan olmasından miktarın yeterli olup olmadığını kontrol ederim.

ve tabiki 1 muz.

son anda aklıma tarçın da eklemek geldi.

her kek tarifinde olduğu gibi 2 önemli nokta fırınınızın önceden ısıtılmış olması (180 C) ve yumurta ile şekerinizin çok iyi çırpılmış olması gerekiyor.

yumurtaları şeker ile köpük köpük ve bembeyaz olana kadar çırpmak önemli

ardından sıvı malzemeleri ekliyoruz; sıvı yağ, meyve suyu küçük bir karıştırma ve

kuru karışımın ilavesi; kabartma tozu, un, vanilya. Unu eleyerek koyarsanız harika olur ancak ben hep direk paketten koyuyorum hep süreyle yarıştığımdan. Kuru karışımı koyduktan sonra da çok karıştırmanıza gerek yok, tüm malzeme homojen hale gelsin yeter.

En son muzu küçük küçük doğrayın ve dilediğiniz kadar tarçın ilave ederek son kez spatula ile karıştırarak

önceden yağlanmış olan kek kalıbına koyuyoruz.

ısıtmış olduğumuz fırında yaklaşık 30-35 dakika pişiriyoruz. kek kalıbının yüksekliğine göre de bu süre değişebilir. 30 dakika sonra bir kürdan veya bıçak ile içinin pişip pişmediğini kontrol edebilirsiniz. (bıçak temiz çıkarsa tamamdır.)

Afiyet olsun….

Ben bunları yaparken oğlum nerede mi?

İşte burada..

bd439d61-dee7-4cd3-90f1-804080f5ddff

Mutfakta ana kucağında oyuncakları ile oynuyor bir yandan da annesinin kek tarifini dikkatle dinliyor. 🙂 Toplam hazırlık süresi yaklaşık 8-10 dakika.

 

 

 

 

anne bebek dostu

AnneBebekDostu şirketler

Ülkemizde kadın olmak zor, çalışan kadın olmak daha zor, çalışan anne olmak çok daha zor. Çalışan annelerin gücüne inanan ve motivasyonunu ile performanslarını yüksek tutmak için anneleri birçok anlamda destekleyen şirketlerin sayısının her geçen gün artması ise oldukça sevindirici.

Şirketlerin sağlamış olduğu AnneBebekDostu uygulamalardan biri de esnek çalışma saatleri. Esnek çalışma saati deyince (özellikle inşaat sektöründe) ucu açık mesai saatleri gelmesin aklınıza. Sözünü ettiğim esnek çalışma saati, günlük 8 saat çalışmayı esas alan bir uygulama. Mesai saatinizi 07:00-18:00 aralığında tutmak ve 8 saat çalışmak koşulu ile çocuğunuzun doktor randevusu için öğlen aranızı 3 saate uzatabilirsiniz. İnanması güç biliyorum ama Türkiye’de bu şartlarda çalışma imkanı sunan şirketler var. Onlar bu uygulamaya AnneBebekDostu demiyor olabilir ancak bana kalırsa uygulama tam bir AnneBebekDostu. ING Bank genel merkezi, esnek çalışma saati sunan şirketlerden biri.

Doğum sonrası işe tekrar adapte olmak zor olabilir, bazı şirketler bu süreci kolaylaştırmak için belli bir süre annelere yarı zamanlı çalışma imkanı sunuyor. Anneler, akılları bebeklerinde kalmadan işe dönerek bu süreci yönetmiş oluyorlar. 2016 yılı başında çıkan 6663 sayılı kanun, ilk doğumda annelere doğum izni sonrasında 2 ay, 2. doğumda 4 ay ve sonraki doğumlarda 6 aya kadar yarı zamanlı çalışma imkanı sunuyor.

Çalışan annelerin hayatını kolaylaştıran bir başka uygulama da evden çalışma. Günümüzün teknolojik nimetlerinden sonuna kadar faydalanarak, evden çalışmak hatta toplantılara bile katılmak mümkün. Tabiki her işin doğası farklı, her işte evden çalışmak mümkün değil. Ama böyle işler ve hayatlar var bunu bilmek de güzel.

Şirketlerin çalışanlarına sağladığı en yaygın olanak (yaygın kelimesi en sık rastlanan uygulama anlamında kullandım, bu desteği veren şirket sayısı hala oldukça az.) kreş desteği. Bazı şirketler kendi bünyelerinde kreş imkanı sunarken bazı şirketler ise bunu finansal destek olarak sağlıyor. Bunların dışında benim önerim; bünyesinde tüm çalışanlarının çocukları için tam zamanlı kreş desteği sunma imkanı bulunmayan şirketlerin en azından çocukların okula gitmediği günlerde, ailelerin yardımcılarının izinli olduğu veya çocukların hasta olduğu günlerde gelebilecekleri gündüz bakım desteği sağlayan bir ünite sağlayabilirler. Böylece bu durumlarda ebeveynlerin aklı çocuklarında kalmaz, odakları işinde olur.

Avrupada annelerin 2 yıla kadar babaların ise 6 aya kadar ücretsiz ebeveynlik izni kullanabildiği ülkeler varken, bizim ülkemizde işini koruma kaygısıyla anneliği ikinci plana atarak, çok çalışarak çocuklarına gelecek sağlama derdinde olan ebeveynler var. Neden ikisi aynı anda olmasın ki? Neden kariyer de çocuk da yapılmasın?

AnneBebekDostu şirketlere örnek oluşturacak kuruluş isimlerini  yorum kısmında paylaşırsanız, diğer şirketlere ilham, annelere çalışma hayatında cesaret vermiş olursunuz.

Kadın gücüne inanan şirketlerin artması, annelere çocuklarını ilgi ve sevgiyle büyütme fırsatı verilmesi, mutlu anneler, mutlu çocuklar, mutlu bir toplum dileğiyle….

Sevgiler..

 

anne bebek dostu, çalışan annenin el kitabı

kadın olmak..

Kadınsanız, üstelik çalışan bir kadınsanız, üstüne üstlük bir de anneyseniz o zaman siz de bir süper kahramansınız demektir.

Beyler alınmasın, kadın evriminin erkeklerinkinin bir adım önünde olduğuna inanırım. Kadınlar erkeklere oranla daha nadir kalp krizi geçirir, kadınların ortalama ömürleri erkeklere oranla daha uzundur, kadınlar, yeni ortamlara, yeniliklere daha kolay uyum sağlarlar, aynı anda çok şey düşünüp, birçok şeyi de aynı anda yaparlar. Sorumlulukları da erkeklerden çok daha fazladır. Bu sorumluluk kısmı hep kafamı kurcalamıştır; kadınlar, birçok şeyi aynı anda ve iyi yapabildikleri için mi sorumlulukları daha fazla yoksa toplumun yüklediği sorumluluklara yetişebilmek için mi süper yeteneklerle donanmışlar?

Kadınlar evde bir eş, bir şef, bir eğitmen, bir psikolog, bir dost, bir yönetici ve daha pek çok şeydirler. Evden birkaç saat  ya da birkaç gün ayrıldıklarında yalnız evde herşey karışmakla kalmaz aile bireylerinin günlük yaşantıları da bundan nasibini alır. Kadın düzenler, pişirir, temizler. Kadın evdeki enerjidir. Kadın birleştirendir, kadın bir arada tutandır.

Kadın annedir. Anne, geleceği yetiştirendir. Bazı anneler “birey” bazılarıysa (hiç büyümeyen) çocuklar yetiştirir. Anneler yetiştirdikleri çocuklarla içinde bulundukları toplumu, toplum yapanlardır. Anne sosyal yaşamın temelidir. Eğitimli, bakımlı, çalışkan, güçlü anneler; eğitimli, bakımlı, çalışkan, güçlü toplumlar demektir.