annebebekdostu tatil

AnneBebekDostu tatil

İyi bir tatil, beklentilerimizi karşılayan tatildir. Hepimizin bir tatilden beklentileri farklı olduğuna göre seçimlerimiz de farklılık gösterir. Peki çocuklu iyi bir tatil nasıl olur desem eminim pek çoğumuz benzer yanıtlara yöneliriz. Çocuklar için bol oyun alanı, bebekli bir aile iseniz belki daha sakin bir otel mi beklentiniz? Belki de çocuklar için yardımcı  birinin tatilinize katılması?

Tatilin annebebek/çocuk dostu olması büyük ölçüde size bağlı. Başkalarından beklediklerinizin sayısının fazla olmasının, tatili de strese sokacağına inanıyorum. Gittiğiniz tesisten ne kadar çok destek beklerseniz mutsuz olma şansınız o kadar yüksek. Tavsiyem rahat olun. Emin olun çocuklarınız eğlenecek pek çok aktivite bulacaklardır ya da kendileri yapacaklardır. Uyku saatleri, yemekler gibi konularda biraz esnek olabilirsiniz tabiki bu düzeninizi ve kurallarınızı hiçe saymak anlamına gelmiyor.

rahat bir tatil için benden birkaç öneri;

  • ailenizin yaşam tarzına uygun bir tatil planlayın. Çok kuralcı ve titizseniz kamp tatili seçmeniz sizi hayal kırıklığına uğratabilir.
  • tatil öncesi mümkün olduğunca kısa tutacağınız bir ihtiyaç listesi yapın. Hatta tekrar gözden geçirirken biraz daha kısaltın. Kim tatilde onca eşya ile uğraşmak ister ki listenizi ihtiyaçlarınızla sınırlı tutun.
  • Çocuklarınızın temel ihtiyaçlarını gözeterek onların da bir parça size ayak uydurmalarında sorun yok. Uyku saati bir gün geciktiyse dünyanın sonu değil.
  • Süprizlere hazırlıklı olun ve onlardan keyif almaya çalışın. Hava yağmurluysa ne çıkar, alın kitabınızı kahvenizi ohhh. Çocukları da bir gün babası eğlendirsin.

Bizim tatilden beklediğimiz gündelik yaşamdan ve iş/şehir stresinden bizi uzaklaştıracak bir ortam ve güzel yemekler. Böyle bir tatil güzel bir tatil bizim için. Gerisinin iyi ya da kötü olması tatilimizin güzellik derecesini etkiler yalnızca ama tatil hep güzeldir bizim için.

iyi bir yaz geçirmeniz dileğiyle iyi tatiller……

71484b78-af8c-4b8d-9d04-0ba261022e24

 

çocuk gelişimi

emzirmek ya da nasıl emzirmek?

Çalışan bir anne adayı olarak, hamilelik sürecimde elimden geldiğince “doğum”‘a ve çocuklu hayata hazırlanmaya çalıştım. Bu arada, aradaki lohusa ve emzirme periyotlarını  atlamışım. Kimse de bana ilk günlerde emzirmenin ne kadar zor olabileceğini söylemedi ya da ben bu konuyla çok ilgilenmedim. Zaten ne kadar zor olabilirdi ki…

Hastanede ebe hemşireler emzirme pozisyonlarını gösterdiler, hastaneden çıktıktan sonra da her zaman telefonla veya yüz yüze hastanemden destek alabildim. Ancak bebeğimle baş başa kalınca işler o kadar kolay olmadı.

İlk 40 gün çok ama çok zor, sonraki 1 ay da zor geçti. Bu süreçte tebrikler, telefonlar.. Herkes anneliğin ne mükemmel, ne kutsal birşey olduğunu, emzirmenin ne kadar haz veren bir duygu olduğunu anlatıp durdu ama ben anneliğe odaklanamıyordum ki tek düşündüğüm oğlum kaç dakika emdi? kaç dakika aktif emdi? ön süt mü emdi? son süt mü emdi? ağlıyor demek ki doymadı,  gündüz neden uyumuyor aç mı? sütüm yetmiyor mu? gece çok uyuyor 2 saatte bir uyandırıp emzirmeliyim, son 10 günde kaç gram aldı? kafamda kocaman bir EMZİRME balonu ile geçti ilk günler. Göğüs ucu yaralarından, ağlayarak emzirdiğim günlerden, yeterince emilmediği için tıkanan süt kanallarının verdiği acıdan burada bahsetmiyorum.

O günlerde emzirmenin neresi zevkli? ancak bebeğimi beslemek için katlanılması gereken bir süreç olarak düşündüğümü hatırlıyorum.

Keşke demeyi hiç sevmem, geçmişten aldığım ne varsa geleceğe katmayı tercih ederim, ama o süreçte bu periyodu birileri bana anlatsaydı en azından hazırlıklı olurdum dediğim doğrudur.

Sonra anladım ki emzirirken saate bakmanın, ön süt mü emdi son süt mü emdi diye endişelenmenin ne bir yararı var ne de anlamı. Zamanla oğlum emmeyi, ben emzirmeyi öğrendim. Bunun kimsenin size öğretemeyeceği bir süreç olduğunu anladım. Bu, bebeğinize ve size özel bir süreç ve birlikte öğreniyorsunuz.

Şuan “emzirmek” hakkında ne mi düşünüyorum? hayatımın en keyifli dakikaları oğlumu emzirdiğim, göz göze geçirdiğimiz emzirme anları. O an yalnızca ikimiz oluyoruz yeryüzünde ve gökyüzünde. Bu mutluluk hiç bitmesin istiyorum. 

yetersiz_sut

(Fotoğraf La Leche League Türkiye web sayfasından alınmıştır.)

Lohusa sürecinde güvendiğiniz ve size destek olacak, sizi motive edecek, keyiflendirecek insanları çevrenizde bulundurmak önemli. Özellikle güvenebileceğiniz, size emzirme konusunda destek ve cesaret verecek bir çocuk doktoru seçmenizde büyük yarar var.

Bana bu süreçte destek ve cesaret veren aileme, arkadaşlarıma, sosyal medya kanallarından facebook emziren anneler grubuna, emzirme konusunda teknik anlamda doyurarak kafamı rahatlatan la leche league Türkiye’ye teşekkür ederim.

 

NOT: Tıkanan süt kanalları ile ilgili biri hastanede sonuçlanan birçok maceramın ardından size verebileceğim tek tavsiye; bu acı veren durumda kendinize güvenin, bebeğinize güvenin, emzirin, emzirin, emzirin…. (ılık duş, masaj, sıcak kompres, makina ile sağma bir yere kadar yardımcı oluyor)

 

 

 

 

annebebekdostu tatil

seyahat; pasaport & vize

Siz de bizim gibi bir çılgınlık yapıp bebeğinizle yurtdışında plansız tatil düşünüyorsanız ilk yapmanız gereken bebeğinize pasaport çıkartmak olacaktır.

Pasaport prosedürü şöyle;

1-https://epasaport.egm.gov.tr/ adresinden pasaport randevusu alıyorsunuz. Gerekli evraklar da bu sitede detaylı bir şekilde belirtilmiş.  https://epasaport.egm.gov.tr/basvuru/belgeler.aspx

2-Bebeğinizin biyometrik vesikalık fotoğrafını çektiriyorsunuz. Meriç, fotoğrafı çekilirken henüz 4 aylıktı, oturamadığı için fotoğrafçı garip bir yarı yatar pozisyonda çekti. Bu kısımdaki en büyük sıkıntı flaşla tanışmak oldu. Gözüne ışık tutulmuş tavşan gibi oldu benim minik oğlum.

3-Pasaport harcını (533TL)* ve defter bedelini (87TL)* yatırıyorsunuz ve dekontların aslı, nüfus cüzdanlarınız ile birlikte anne, baba ve bebek olarak randevu tarihinizde seçtiğiniz polis merkezinde hazır bulunuyorsunuz.

18 yaşından küçük çocuklara en fazla 5 yıllık pasaport veriliyor. 5 yıl ve üstü için pasaport harç bedeli aynı. Öğrenciler için yalnızca defter bedeli ödenirken bebekler için defter bedeline ek olarak pasaport harcının tamamı ödeniyor.

4-1 hafta içinde pasaportunuz belirttiğiniz adrese kargo ile teslim ediliyor.

Yunanistan konsolosluğu Schengen vize prosedürü;

1- http://online.kosmosvize.com.tr/randevu-bilgileri/tr/false adresinden randevu alıyorsunuz.

2-anne veya babadan biri  adına hazırlanmış tüm vize evrakları, bebeğinizin pasaportu ile anne baba birlikte randevu tarihinizde Kosmos Vize’de hazır bulunuyorsunuz.

pasaport harcının aksine 12 yaşından küçük çocuklar için vize bedeli ödenmiyor yalnızca (68TL)* hizmet bedeli ödüyorsunuz.

3-Pasaportunuzu 4-5 iş günü içinde teslim alıyorsunuz.

işte Meriç’in ilk schengen vizesi;

03272a5f-cc36-4e83-ad17-bb79841a2401

Geriye yalnızca tatilde nereye gideceğinize karar vermek kalıyor 🙂

5 gün sonra tatile çıkıyoruz ve hala nereye gideceğimizi tartışıyoruz. Tatil maceralarımızı döndükten sonra paylaşacağım.

*2016 yılına ait harç ve vize bedelleridir

kitaplık

Ina May’in doğuma hazırlık rehberi

Kitabın yazarı olan Ina May Gaskin, dünyaca tanınmış bir ebe. Kocası Stephen ve 250 genç insanla birlikte Tennessee’de kurduğu The Farm topluluğu ile dünyanın dikkatini doğal doğuma çekmeyi başarmıştır.

Ülkemizde en yaygın doğum yöntemi ne yazık ki hala sezaryen olsa da son yıllarda doğum sürecinde uyanık kalmak ve o anı yaşamak isteyen anneler sayesinde normal doğum yeniden tercih edilmeye başladı.

Kitapta anlatılan doğal doğumun, normal doğumdan farkı, hastane yerine ev ortamının doğal koşullarında gerçekleştirilmesi, eşlerin de doğuma aktif olarak katılmasıdır.

Ina May, kitapta  onlarca doğal doğum hikayesine yer veriyor ve doğal doğumun anne ve bebek için faydalarına dikkat çekiyor. Ina May, kitabın asıl amacını kadın bedeninin hamilelik sürecindeki ve doğumdaki gerçek kapasitesini öğrenme yolunda bir davet olarak ifade ediyor.

Kitabı, hamileliğimin son günlerinde okudum. Dürüst olmak gerekirse başlangıçta, bazı hikayeleri yaklaşan doğumun heyecanından olsa gerek ürkütücü buldum. Ancak sayfalar ilerledikçe o çok duygusal hikayeler içimi ısıttı, gözlerim dolarak okudum.

Hamileyseniz, normal veya doğal doğum düşünüyorsanız ya da yalnızca doğum ile ilgili bilgilenmek istiyorsanız bu kitabı kütüphanenize katmanızı tavsiye ederim.

5993373d-81e2-489d-b174-cd6731ec61ce

 

kitaplık

mahallenin en mutlu bebeği

Mahallenin en mutlu bebeği kitabının yazarı Harvey Karp bir çocuk doktoru.

Dr. Harvey Karp kitapta, yeni doğmuş bebeğinizin ağlamasını durdurmanın ve daha uzun uyumasına yardım etmenin yöntemlerinden bahsediyor.

Dr. Harvey Karp’ın araştırmaları, ilkel toplumlardaki bebeklerin hiç ağlamadıkları tezini temel alıyor ve bu toplumlardaki annelerin yöntemlerini inceliyor.

Kitapta ele alınan konuları şöyle özetleyebilirim;

  • ilk 3 ay bebeğinizin dünyaya alışma dönemidir.
  • ağlayarak size ihtiyaçlarını söylemeye çalışıyordur.
  • acıktıysa doyurun, altını ıslattıysa bezini değiştirin, kendini yalnız hissediyorsa kucağınıza alın, üşüdüyse daha kalın giydirin.
  • peki tüm ihtiyaçları karşılandı ve ağlamaya devam ediyorsa? dünyaya alışması için ona annesinin rahmindeki konforu sağlamaya çalışın
  1. kundaklayın, sıkıca sarmalayın
  2. yan ya da yüzükoyun yatırın
  3. şşşşşş sesi – yüksek ve monoton gürültü çıkarın (white noise bu işi görüyor)
  4. ritmik olarak sallayın
  5. emzirin ya da emzik verin

ve tüm bunları belirtilen sıra ile yapın.

daha fazlası için kitabı okumanızı ya da en azından bir göz atmanızı öneririm.

745cf8a2-fa37-48d5-9a68-93a499427ef5