Ve işte yeniden iş’teyim.
Oğlumla baş başa geçirdiğimiz yaklaşık 7 ayın her anından sonuna kadar keyif aldım, doya doya gezdik, yürüyüşe çıktık, alışverişe gittik, oyun oynadık, kitap okuduk, şarkı söyledik. Hiç şarkı bilmeyen benim bile hatrı sayılır bir çocuk şarkıları repertuvarım oldu 🙂
Oğluma doyabildim mi? Hayır!!
Günden güne değişen tepkileri, uyku ve beslenme rutinleri, kahkahaları, derin bakışları, gülen yüzü, mırıldanmaları ile dopdolu günlerim, yerini kurumsal günlere bıraktı.
Jean, tişört ve spor ayakkabı kombinasyonları ağırlık kazanmış olan dolabımı, kurumsal siyah beyazlarıma tekrar kavuşturdum. Topuklu ayakkabılarımın kutularının tozunu aldım. Zihinsel olarak da kendimi hazırlamaya çalıştım.
O sabah erken kalktık, oğlumla uzun duygusal bir konuşma yaptık. O’na gündüzleri işe gideceğimi, sabahları birlikte oyunlar oynayacağımızı, akşam birlikte dışarı çıkacağımızı, ailecek akşam yemeği yiyeceğimizi, uyku saatine kadar oyunlar oynayacağımızı anlattım.Benim gözlerim doldu, boğazım düğümlendi,oğlum dinledi. Evden ayrılırken arkamdan birazcık ağladı, içim buruldu.
1 Temmuz 2016 Cuma günü resmen iş başı yaptım. Bayramdan önceki güne denk gelmesi güzel bir tesadüf oldu. Benim için yumuşak bir geçiş sağladı. İlk gün bilgisayarımı kurdum, birkaç saat geçirdim, herkese döndüğümü duyurdum ve koşarak eve geldim. Oğlumu çook özlemiş olduğumu düşündüm.Neyse ki önümde bu süreci sindirmek için 9 gün daha vardı 🙂
iş’e döndüğüm için biraz buruk olmakla birlikte heyecanlıyım. Evim, öğlenleri eve gidecek kadar yakın olduğu için de mutluyum. İlk gün fark ettim ki yüzümde kocaman bir gülümseme ile bolca oğlumdan, bana ne müthiş bir enerji ve mutluluk verdiğinden bahsetmişim. İş arkadaşlarımdan da sıkça çok mutlu, formda ve iyi göründüğümü duydum, sevindim. Gerçekten de içimde sınırsız bir enerji hissediyorum, bu inanılmaz bir motivasyon.
Akşam kocaman bir gülücükle beni karşılayan oğlumu kollarıma alıp uzun uzun kokluyorum, öpüyorum sonra birlikte oyun oynuyoruz, şarkı söylüyoruz.
İlk günler aklım çoğunlukla evde olacak iş yoğunluğunun artışı ile birlikte ev – iş dengesini hızlı kuracağıma inanıyorum.
Suçluluk hissetmiyorum. Çalışan bir anne olarak oğluma yeterli ilgi ve sevgiyi verebileceğimi biliyorum. İşimi seviyorum, ailemi seviyorum, oğlumu çoook seviyorum. Ve bende hepsine yetecek kadar sevgi ve enerji var…….