anne bebek dostu, kitaplık

DERLE, TOPLA, RAHATLA

KONMARİ İLE DERLE, TOPLA, RAHATLA

“insanların düşünme şeklini  değiştirmeden alışkanlıklarını değiştirmeleri imkansızdır.”

Konmari, uzun yıllarını, odasını, evini toplamaya, eşyalarını derlemeye ve sadeleşmeye adamış Marie Kondo’nun geliştirdiği bir derleme, toplama ve sadeleşme yöntemi.

Marie Kondo’nun “hayatı sadeleştirmek için DERLE, TOPLA, RAHATLA” adlı bir de kitabı var. Kitap şöyle başlıyor “Bu kitapta, yaşadığınız yeri, hayatınızı sonsuza dek değiştirecek şekilde nasıl düzene sokacağınızı anlattım” Bu iddialı söylemin arkasındaki felsefe dikkatimi çekti.

Atma ve toplama işlemine başlamadan önce hedef koymak gerekir. Sizi ev toplama konusunda en derinde motive eden şey nedir? Bu soruya verdiğiniz cevaplara en derine inene kadar “neden?” diye sorun. Yanıtı bulduğunuzda, bir sonraki adıma geçebilirsiniz.. Hayalini kurduğunuz yaşam tarzını seçmenize neden olan etkenleri keşfederken, basit ama etkili bir şeyi farkedeceksiniz. Eşyaları tutmanızın ve elden çıkarmanızın temeli mutlu olmanıza dayanmaktadır.

Benim için sadeleşmek, fazla eşyaları hayatımdan çıkarırken, o eşyaların içine işlemiş anılardan, hizmet süresini tamamlamış olanlarla ve o anıların ayrılmaz bir parçası olan ve anıyı her çağırdığımızda birlikte gelen duygularla vedalaşmak demek. O duyguların farkına varmak, bana bugüne kadar eşlik ettikleri için onlara teşekkür edip, artık bana hizmet etmediklerini dürüstçe yüzlerine söyleyerek sessizce elveda diyerek değişime yer açmak demek.

Hayatımdaki ilişkileri de sadeleştiririm bazen. Sessizce yaparım bunu. O insana hayatıma getirdikleri için minnettar olduğumu söylerim; getirdiklerinden güzel olanları olduğu gibi, canımı acıtanlardan öğrendiklerimi yoluma katarım. Affederim o insanı ve sessizce veda ederim ona.

Konmari’de de sadeleşme, törensel bir şekilde ele alınıyor. Her bir eşyanıza tek tek teşekkür ediyorsunuz ve yolunuza artık birlikte devam etmek istemediklerinizle sonsuza kadar vedalaşıp özgürleşiyorsunuz.

Kitabın anlatımı oldukça yalın ve akıcı olmakla birlikte sayfalarca süren tekrarları gereksiz buldum. Yine de okurken sıkılmıyorsunuz ve hızla ilerliyorsunuz.

Ben kitabı okumaya vakit bulamam/ayıramam diyorsanız yöntemi kısaca ve kendimce özetleyeyim:

  1. Kategoriye göre sınıflandırın, bulunduğu yere göre değil; eşyalarınızı giysiler, kitaplar, kağıtlar olarak kategorilere ayırarak ele alın. Kategori önceliklendirme şu şekilde olmalı : giysiler (ayakkabı ve çanta bu kategoriye dahil), kitaplar, kağıtlar/evraklar, muhtelif eşyalar ve son olarak fotoğraflar gibi duygusal bağ kurduklarınız.
  2. Tek seferde hakkını vererek toplayın. Doğru metodu kullanıp tüm dikkatinizi dağınıklıktan bir an evvel tamamen kurtulmak üzerinde yoğunlaştırırsanız, yaşadığınız yeri düzenli tutma yönündeki çabalarınız anında sonuç verecektir.
  3. Ev toplamayı özel bir etkinlik haline getirin; hergün yapmayın. (En sevdiğim bu oldu)
  4. Mükemmelliği hedefleyin. Toplamak konusunda isteksiz davranırsanız, evinize hiçbir zaman tam anlamıyla çekidüzen veremezsiniz. Önemli olan 2 şeye karar vermek; birşeyi atıp atmamaya ve onu nereye koyacağınıza. Karar vermek kısmının altını çizmek istiyorum.
  5. Atın. Bu kısım çok eğlenceli ve biraz da duygusal. Bir kategoriye ait eşyalarınızın tümünü çıkarıp kocaman bir yığın yapıyorsunuz.  Sonra her bir parçayı tek tek elinize alarak kendinize şu soruyu soruyorsunuz “bana haz/mutluluk veriyor mu?” cevap EVETse  kalacaklar’a katılıyor. Hayırsa hemen atılacaklar’a gönderiyorsunuz.
  6. Kalmasına karar verdiğiniz eşyalarınızı mümkün olduğunca katlayarak dolap ve çekmecelerinize yerleştiriyorsunuz. Katlama yöntemini buradan izleyebilirsiniz
  7. Vee evinizi, işyerinizi yalnızca sevdiğiniz şeylerle donatıyorsunuz.

Mutluluklar…

anne bebek dostu, çocuk gelişimi, kitaplık

Çocukların duygularını ifade etmesini destekleyen kitaplar

İLETişim, kendini ifade ile başlıyor. Kendimizi ifade etmenin yolu ise duygularımızı anlama, tanımlama ve dürüstçe ifade etmekten geçiyor.

Duygularımızı kontrol etmeye çalışmak veya bastırmak yerine, duygularımızın farkına varmak, onları anlayarak yönetmek, bir günde edinebileceğimiz meziyetler değil. Çocukluğumuzdan itibaren,  başrolde mizacımız ve ailemiz olmak üzere her bir faktör bugün kendimizi nasıl ifade ettiğimiz üzerinde etkili.

Çocukların duygularını tanımalarını ve anlamalarını destekleyen bir çok çocuk kitabı  var. Sevdiğim kitaplardan bazılarını paylaşmak isterim. 3 yaşındaki kitap canavarım ve ben bu kitapları ara sıra okuyoruz. Özellikle yeni bir etkinliğe ilk kez katılacaksa, öfkeli günler yaşıyorsa…

Sizin kitap önerilerinizi de yorumlara yazarsanız yeni kitaplarla tanışmayı çok isteriz.

keyifli okumalar..

IMG_5807

Utangaç Yayın Evi: 1001 Çiçek Kitaplar yazarı: Isabel Thomas

IMG_5808

Duyguları ile arkadaş olan Çocuk Yayın Evi: Okuyan Koala yazarı: Dr. Lauren Rubenstein

IMG_5806

Everybody feels Sad Yayın Evi: OED Publishing yazarı: Moira Butterfield
Holly Sterling

IMG_5809

İnci Bazen Öfkeli Olabilir Yayın Evi: Türkiye İş Bankası yazarı: Anna Wagenhoff
Sigrid Leberer

IMG_5811

Korktum, Kızdım, Mutlu oldum Yayın Evi: Ravensburger yazarı: Doris Rübel
anne bebek dostu, çocuk gelişimi, kitaplık

Korktum, Kızdım, Mutlu Oldum

7B2C41CB-4DE9-4AA3-8909-2172E148641F

2-4 Yaş arasındaki çocukları, farklı duygularla tanıştıran bu kitabı, ben de en az 2 yaşındaki oğlum kadar sevdim.

Hangi olaylar onları mutlu eder, hangi durumlarda öfkelenirler, ne zaman ağlarlar? “Korktum, Kızdım, Mutlu Oldum” çocukların farklı duyguları tanımalarına olanak sağladığı gibi duygular arası geçişler de yaşadıklarına, yüz ifadelerinin ve beden dillerinin nasıl değiştiğine de dikkat çekiyor.

Duygularımızı yok saymak veya bastırmak yerine, onların farkına varırsak ve o duyguda bizde ne gibi değişimler meydana geliyor anlarsak duygularımızı yani kendimizi yani ilişkilerimizi daha iyi yönetebiliriz. Duygularımızı tanımayı, anlamayı ve yönetmeyi ne kadar erken öğrenirsek, hayat erken yaşlardan itibaren o kadar kolay olur.

Hayatla ilgili çok güçlü bir inancim var; hiçbirzaman herhangi bir şey için geç değildir. O yüzden bu kitabı çocuklarımızla okurken kendimiz için de çok iyi bir şey yapmış olacağız. 🙂

Keyifli okumalar…

annebebekdostu

NOT: Kitabı, Adore oyuncakçılarda bulabilirsiniz.

kitaplık

insanın anlam arayışı

“İnsanın Anlam Arayışı”,  Avusturyalı psikiyatrist Viktor E. Frankl’ın kurucusu olduğu logoterapi’nin ilkelerini anlattığı bir kitap.

Siz, yukarıdaki cümleden, kitabın dili ağır bir teknik kitap olduğu sonucunu çıkarmadan önce şunu söylemeliyim; bu kitap 30’un üzerinde dile çevrilerek 15 milyondan fazla bir okuyucuya ulaşmış.

Kitabın ilk bölümünde, yazar İkinci Dünya Savaşı’nda esir düştüğü Auschwitz Kampı’nda yaşadıklarını akıcı bir dilde paylaşıyor. Bazı bölümler, okurken içinizi eziyor.

Viktor E. Frankl kitabı yazma sebebini şöyle açıklıyor: ” İstediğim tek şey somut bir örnek yoluyla okura, yaşamın her durumda, hatta en acınası durumlarda bile potansiyel bir anlam taşıdığını anlatabilmekti.”

“…. Yaşamında hiçbir anlam, amaç, hedef göremeyen ve bu nedenle sürdürmeyi anlamsız bulan kişinin vay haline…..”

Gelecek için bir hedef koymak ya da hayatınıza bir anlam yüklemek sizin elinizde. Hayatta yapılacak bir seçim her zaman vardır.

Umut varsa yaşamın anlamı da vardır.

Hayatın anlamı, belki çocuğunuzda, belki eşinizde, belki işinizde,belki müzikte, resimde belki de sporda. Belki de hala arıyorsunuz ?

Sizin hayatınızın anlamı nerede?

 

 

Bu fırsatı değerlendirip, bu kitabı bana hediye eden, onu tanımış olmayı bir ayrıcalık ve bir şans saydığım, çok değerli, çok entellektüel, çok hayat dolu, executive coach aynı zamanda cazkolik.com kurucusu  Tunçel Gülsoy’a çok teşekkür ediyorum.

kitaplık

kişisel marka (Brand Aid)

AnneBebekDostu kitaplıkta, kişisel markanın önemine dikkat çeken bir kitaptan söz etmek istiyorum.Kitabın orijinal ismi Brand Aid, yazarları Larry G. Linne ve Patrick Sitkins. Türkçe çevirisini bulamadım. Kitabın ana fikrini dilim döndüğünce özetlemeye çalıştım. İlginizi çekerse kitabın tamamını okumanızı tavsiye ederim. Kitabın dili oldukça akıcı ve içinde ilginizi çekeceğini düşündüğüm bazı hikayelere yer verilmiş.

Çalışan biri, patron, ev hanımı ve/veya anne olarak hepimizin bir kişisel markası var. Bazılarımız bu markayı iyi yöneterek başarılı olurken, bazılarımız da markalarının onları yönetmesine izin verirler.

İlişkilerin, başarılı olmamızdaki etkilerinin çok büyük olduğu dünyamızda iyi yönetilen kişisel markanın, kişisel başarılarımız üzerinde büyük ve olumlu etkisi vardır.

Şirketlerin olduğu gibi kişilerin de marka değeri vardır. Hatta kişisel markamızın çalıştığımız şirketin markası üzerinde katma değeri vardır.

Kişisel Marka Nedir?

Kişisel markamız, kıyafetlerimiz, davranışlarımız, ses tonumuz, jest ve mimik kullanımımız, sosyal medya paylaşımlarımız, iş arkadaşlarımız, dostlarımız ve ailemiz ile olan iletişimimizin bütünüdür. Özetle “Kişisel Marka” insanların bizim hakkımızda düşündükleridir.

Ve hakkımızdaki bu fikir ve izlenimler genellikle çalıştığımız pozisyondan, bitirdiğimiz okullardan ve biriktirdiğimiz sertifikalardan çok daha önemlidir.

2

Kişisel marka evde başlar, sosyal hayatımızda ve iş hayatımızda hep bir adım önümüzde bizimle beraberdir.

Kişisel marka yaratmak..

“Hayat kendinizi bulmakla ilgili değildir, kendinizi yaratmakla ilgilidir.” George Bernard Shaw

1

İnsanlar, tanıştığınız ilk 30 saniyeyi sizin hakkınızda bir fikir oluşturmak için harcarlar. Kişisel markanızı yaratmak kolay, değiştirmek ise çok zordur. Bu yüzden ilk 30 saniyeyi iyi kullanmak gerekir.

Karşı tarafa verdiğimizi düşündüğümüz imaj ve karşı tarafın bizim hakkımızdaki düşünceleri farklı olabilir. Gelişigüzel tepkilerimiz, karşı tarafa vermek istediğimizden ya da verdiğimizi sandığımızdan farklı bir mesaj gönderiyor olabilir. Başkalarının hakkımızdaki düşüncelerini yüzde yüz değiştiremesek de bizi nasıl gördüklerini etkilemek bizim elimizde.

Harika bir marka için 7 adım;

  1. İnsanların sizin hakkınızda olumlu ve olumsuz ne düşündüğünü öğrenin. Çevrenizdeki insanlardan geri bildirim alın. Olumluların yanında olumsuzları da almaya çalışın.
  2. İşinizdeki ve özel hayatınızdaki hedeflerinizi belirleyin. Bunu yaparken spesifik olun. Hedeflerinize ulaşmak için hangi özelliklere ve niteliklere ihtiyacınız var belirleyin.
  3. Mevcut markanız ve hedeflediğiniz marka arasındaki farkları ortaya koyun. Hedefinizdeki markaya ulaşmak için gelişmesi ve değişmesi gerekli alanları belirleyin.
  4. Markanızı etkili bir şekilde yönetmek için vermek istediğiniz mesajda net olun ve aldığınız her aksiyonun markanız üzerinde etkisi olduğunu unutmayın.
  5. Markanızı nerede ve nasıl sunacağınıza dikkatli karar verin ve birbiriyle tutarlı olmasına özen gösterin.
  6. Markanızı korumak için ne yapmanız gerektiğini listeleyin. Markanıza nelerin zarar verebileceğini listeleyin ve o alanlarda dikkatle hareket edin.
  7. 6 aylık periyotlarla markanızı gözden geçirin ve ilk 6 aşamada gerekli değişiklik ve iyileştirmeleri yapın.

İnsanlar ne söylediğinizi hatırlamayabilir ancak onlara ne hissettirdiğinizi unutmazlar.                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                             

                                             

kitaplık

Ina May’in doğuma hazırlık rehberi

Kitabın yazarı olan Ina May Gaskin, dünyaca tanınmış bir ebe. Kocası Stephen ve 250 genç insanla birlikte Tennessee’de kurduğu The Farm topluluğu ile dünyanın dikkatini doğal doğuma çekmeyi başarmıştır.

Ülkemizde en yaygın doğum yöntemi ne yazık ki hala sezaryen olsa da son yıllarda doğum sürecinde uyanık kalmak ve o anı yaşamak isteyen anneler sayesinde normal doğum yeniden tercih edilmeye başladı.

Kitapta anlatılan doğal doğumun, normal doğumdan farkı, hastane yerine ev ortamının doğal koşullarında gerçekleştirilmesi, eşlerin de doğuma aktif olarak katılmasıdır.

Ina May, kitapta  onlarca doğal doğum hikayesine yer veriyor ve doğal doğumun anne ve bebek için faydalarına dikkat çekiyor. Ina May, kitabın asıl amacını kadın bedeninin hamilelik sürecindeki ve doğumdaki gerçek kapasitesini öğrenme yolunda bir davet olarak ifade ediyor.

Kitabı, hamileliğimin son günlerinde okudum. Dürüst olmak gerekirse başlangıçta, bazı hikayeleri yaklaşan doğumun heyecanından olsa gerek ürkütücü buldum. Ancak sayfalar ilerledikçe o çok duygusal hikayeler içimi ısıttı, gözlerim dolarak okudum.

Hamileyseniz, normal veya doğal doğum düşünüyorsanız ya da yalnızca doğum ile ilgili bilgilenmek istiyorsanız bu kitabı kütüphanenize katmanızı tavsiye ederim.

5993373d-81e2-489d-b174-cd6731ec61ce

 

kitaplık

mahallenin en mutlu bebeği

Mahallenin en mutlu bebeği kitabının yazarı Harvey Karp bir çocuk doktoru.

Dr. Harvey Karp kitapta, yeni doğmuş bebeğinizin ağlamasını durdurmanın ve daha uzun uyumasına yardım etmenin yöntemlerinden bahsediyor.

Dr. Harvey Karp’ın araştırmaları, ilkel toplumlardaki bebeklerin hiç ağlamadıkları tezini temel alıyor ve bu toplumlardaki annelerin yöntemlerini inceliyor.

Kitapta ele alınan konuları şöyle özetleyebilirim;

  • ilk 3 ay bebeğinizin dünyaya alışma dönemidir.
  • ağlayarak size ihtiyaçlarını söylemeye çalışıyordur.
  • acıktıysa doyurun, altını ıslattıysa bezini değiştirin, kendini yalnız hissediyorsa kucağınıza alın, üşüdüyse daha kalın giydirin.
  • peki tüm ihtiyaçları karşılandı ve ağlamaya devam ediyorsa? dünyaya alışması için ona annesinin rahmindeki konforu sağlamaya çalışın
  1. kundaklayın, sıkıca sarmalayın
  2. yan ya da yüzükoyun yatırın
  3. şşşşşş sesi – yüksek ve monoton gürültü çıkarın (white noise bu işi görüyor)
  4. ritmik olarak sallayın
  5. emzirin ya da emzik verin

ve tüm bunları belirtilen sıra ile yapın.

daha fazlası için kitabı okumanızı ya da en azından bir göz atmanızı öneririm.

745cf8a2-fa37-48d5-9a68-93a499427ef5