Burnunuzda bebeğinizin kokusu, göğsünüzde sıcaklığı, heryerde birlikte olmak, onu bir parçanız gibi yapmak hem size iyi gelecek hem de ona…..
Meriç, henüz 1 haftalıkken pazar kahvaltıları ile gezmelere başladık. Bugün 9 aylık, hala her fırsatta geziyoruz. Meriç oldukça meraklı ve sosyal bir bebek, dışarıda olmaktan büyük bir keyif alıyor. İnsanları izlemek, ağaçlara dokunmak, köpekleri gözlemlemek onu çok mutlu ediyor.
Anne ve babası zaten gezmelere doyamıyor. Hal böyle olunca sık sık dışarıda buluyoruz kendimizi.
Sahilde, doğada veya şehirde yürüyüş yapmak, Meriç doğmadan önce de çok sevdiğimiz bir aktiviteydi, şimdi hep beraber yapmak daha büyük bir keyif veriyor. İşten eve geldiğimizde hava çok soğuk veya yağışlı değilse çoğunlukla yürüyüşe veya parka gidiyoruz. Duruma göre Meriç, bazen bebek arabasında bazen de baba kucağında oluyor.
Baba kucağı ne mi? Baba kucağı, benim kanguruya taktığım bir isim. Kanguru ise, ismini, kanguruların bebeklerini keselerinde taşımalarından alan, bebeğinizi üzerinizde taşımanıza imkan veren bir araç.
İlk aylarda bebekler, annelerinin karnındaki güvenli koşullardan çıkarak geldikleri dünyaya alışmakta güçlük çekerler, kendilerini güvende hissedebilmek için hep anne karnındaki konforu ararlar. Bu dönemde, en kolay kucakta sakinleşirler.Bebeklerin, ebeveynlerinin özellikle annelerinin kucağında gün boyu taşınması aslında yüzyıllardır kullanılan bir yöntem. Dr. Harvey Karp, uzun araştırmalar sonunda yazdığı Mahallenin En Mutlu Bebeği kitabında, sürekli ağlayan yenidoğan bebeklerin sakinleştirilmesinde yüzyıllardır kullanılan kucakta taşıma yöntemini öneriyor. İlkel toplumlarda, bebeklerin sürekli kucakta taşındıkları için hiç ağlamadığından bahsediyor.
Meriç ve benim tecrübelerimiz de bu araştırmayı doğruluyor. İlk aylarda saatlerce kucağımda tuttuğum günler olduğunu hatırlıyorum.
Biz de, Meriç henüz birkaç haftalıkken bir kanguru aldık. Yenidoğan bebeklerin tek iletişimi anneleri ile olduğundan ve her araç ve yöntem anneye atıf yaptığından, baba’ya özel bir şey olsun istedim, kanguruya “baba kucağı’ diye bir isim taktım. Eşimin de çok hoşuna gitti bu baba kucağı, gerçek ismini ise uzun bir zaman sonra öğrenecekti. 🙂
Hamile olduğum dönemde bir arkadaşım (kendisi bir babadır) kanguru alacaksan mutlaka Ergobaby almalısın demişti. Yurtdışı seyahatlerinde kullandıklarını, bel desteği olduğu için daha uzun süre taşıdıklarında bel ağrısına sebep olmadığı eklemişti. O dönem bunu kulak arkası etmiş olmalıyım ki başka bir marka baba kucağı aldık. Zorlu geçen ilk 3 aylık dönemde sanırım araştıracak enerjiyi de kendimde bulamamıştım.
Bir süre bu kanguruyu kullandık, daha doğrusu eşim kullandı. Ben sling kullanıyordum. Sling daha çok evde kullanım için uygun bir yöntem çünkü 5m uzunluğundaki kumaşa hakim olmak ve bağlamak çok da kolay bi iş değil. Eşim ise dışarı çıktığımızda kullandığı baba kucağının onu yorduğundan şikayet ediyordu.
Aylar sonra bir oyuncak alışverişi sırasında raflarda gözüme Ergobaby 360 ilişti. Bu kez araştıracak enerjim vardı. Ergobaby 360 modeli özellikle ilgimizi çekti çünkü bu modelde, bebeğimizi 4 farklı pozisyonda yerleştirmek mümkün. Ön tarafta size dönük, ön tarafta dışa dönük, sırt ve yanda kalça üzerinde olmak üzere, 4 farklı taşıma pozisyonunda bebeğinizi keyifle ve rahatlıkla taşıyabiliyorsunuz. Meriç, en çok ön tarafta dışa dönük pozisyonu seviyor. Böylece etrafı meraklı gözlerle rahatça izleyebiliyor, elleri kolları da serbest oluyor. Biraz büyüdükten sonra sırtta daha rahat edeceğini düşünüyorum. Ergobaby’nin bel desteği ise diğer baba kucaklarına göre çok daha rahat ve güvenli, bel desteğini belinize göre ayarlayabiliyorsunuz, klipsli bir kilit sistemi ile de bebeğinizi ve belinizi güvene alıyorsunuz. Ayrıca belinize, sırtınıza ve omuzlarınıza gelen yükü dengeli dağıttığı için de uzun yürüyüşlerde tam bir ebeveyn dostu. Bebeğiniz Ergobaby’nin içinde, bacakları neredeyse düz olacak şekilde ayrık ve dizler yere paralel pozisyonda duruyor ki bu bebeğiniz için doğal ve tavsiye edilen pozisyondur. Ürünü elime ilk aldığımda giymenin çok zor olacağını düşündüm ancak öyle olmadı, kolayca ayarladım ve Meriç’i içine koydum. Tek başına yapmak da oldukça kolay. Yenidoğanlar için ilave bir minderi var ancak bizim ihtiyacımız olmadığı için almadık. Taşıma şekilleri ve diğer özellikleri ile ilgili daha geniş bilgiye buradan erişebilirsiniz, bir de videosu var ki ben oldukça yararlı buldum.
Biz Ergobaby 360‘dan çok memnun kaldık. Bebeğim kucağımda, ellerim serbest alışveriş yapmak çok keyifli. Yürüyüş yapmak da bir o kadar eğlenceli.
Hatırlatmakta fayda var; bebeğinizin çok uzun süre aynı pozisyonda taşınması önerilmiyor. Baba kucağında taşıma sırasında, özellikle kız bebekler kaka yaptıysa hemen temizlenmesi veya bu şekilde taşımaya son verilmesi tavsiye ediliyor aksi takdirde bebeğinizin idrar yolları enfeksiyonu olma riski belirebilir. Seçeceğiniz ürünün kumaşı kolay temizlenebilir, kir tutmaz ve terletmez olmalı. Bebeğinizi bacakları açık ve serbest olmalı. Bebeğiniz kucağınızda rahat nefes alabilir bir pozisyonda olmalı.
Size de burnunuzda bebeğinizin kokusu, ellere özgürlük, ağrısız bir baba kucağı deneyimi diliyorum.
Sevgiler,
annebebekdostu
Annebebekdostu’nda araştırdığım, kullandığım, beğendiğim, işimi kolaylaştıran ürünlerin markalarına da yer veriyorum ancak beğenmediğim ürünlerin markalarından bahsederek kötüleme kampanyaları yapmıyorum.