babalar ve çocukları

babalar ve çocukları: Cem & Umut Kafadar

Babalar ve Çocukları’nda konuklarım Cem Kafadar ve oğlu, arkadaşı Umut Kafadar.

13315449_10154230963319910_5586935655534791940_n

Cem Kafadar, ailesini çok seven, onlara saygı duyan, onlarla vakit geçirmekten büyük zevk alan bir eş, bir baba, eşine ve oğluna iyi bir dost. Cem ve Umut öyle sıkı dostlar ki Umut, babasına çocukluğundan beri Cem diye hitap ediyor. Çocukluğundan beri diyorum çünkü Umut, üniversiteyi henüz bitirdi, kendi hayatını ve sorumluluklarını iyi yöneten, iyi yetişmiş, kendi kararları ve seçimleri olan özgür bir birey olarak toplum hayatında kendine çoktan bir yer edindi. Kafadar ailesini yıllardır tanıyorum, böyle mutlu bir aileyi tanıdığım için ben de çok mutluyum. Anne Sevinç için de sayfalarca güzel şeyler yazabilirim ama bu baba oğuldan rol çalmak olur.

Ben sordum, Cem tüm içtenliği ile anlattı, paylaştı. Öykülerinin başkalarının hayatlarına da dokunması dileğiyle bu keyifli söyleşiyi paylaşıyorum.

Yıllar geçti ama eminim baba olacağının haberini nasıl aldığını hatırlıyorsundur.

Çok net hatırlıyorum, doğumun da olduğu Kadıköy Şifa Hastanesi’nde öğrendik

Peki o an neler hissettin?

Tüm belirtiler bu yöndeydi, o açıdan haberi almaya hazır gitmiştik. Sevinç hissettim, elde var bir Sevinç, bir daha eklendi, Sevinç’in karesi oldu yani. O zaman, Pizza Hut, Türkiye’ye yeni gelmişti, pizzayı ikimiz de çok seviyorduk, doktordan çıkar çıkmaz Bağdat Caddesi Caddebostan’daki Pizza Hut’a gittik. İlginçtir, evlenme teklifini de Galatasaray’daki Pizzacı’da yapmıştım. Sonraları Umut ile beraber de o pizzacıya çok gittik, sanırım şimdi kapandı. Çok sevindiğim zamanlar çenem açılıyor, normalde de pek kapalı değil ya 🙂 bol bol konuştuğumu, çocuğun geleceğine yönelik bir sürü şey anlattığımı hatırlıyorum.

Bebeğinizin ilk doğduğu an düşündüğün, hissettiğin şey neydi? Heyecan? Korku? Neşe? Endişe? ya da belki de hepsi

Sevinç, normal doğum yaptı ve çok sancısı oldu. Eskiden Kadıköy’de Salı günleri pazar olur ve trafik bir felaket olurdu. Doktor, karşıdan hem köprü trafiği, hem pazar trafiğinin etkisi ile 2 saatin üzerinde bir sürede geldi ve o sürede Sevinç’in sancıları dayanılamayacak düzeydeydi. Açıkcası Sevinç’e o kadar üzüldüm ve sersemledim ki, Umut doğduğunda doğru dürüst sevinemedim, aklım hep Sevinç’te idi. O ise doğumdan sonra çok iyi idi ve ben o zaman bebeğin keyfini hissetmeye başladım. Hastaneye Sevinç’i yetiştirebileceğiz mi heyecanı, Sevinç’in sancılarının yarattığı korku, Umut’un tüm bebeklerden daha yüksek sesle bağırmasının ve yüzündeki anlamlılığın neşesini 3-4 saat içinde yaşadım.

Çocuğunuz olunca kendini kısıtlanmış hissettin mi? Annelerden çok babaların bu duyguya kapıldığını hissediyorum.

1-2 yaş arasında bir dönem yapmak istediklerimi yapamıyormuşum gibi hissettiğim bir dönem oldu ama onun dışında bir kısıtlama hissetmedim. Çocuk sahibi olmanın getirdiği mutluluk her şeyin üstünde idi. Bebeklerin ilk 6 ayında bir bebek kokuları vardır, işte iken o kokuyu hatırlayıp, bir an önce mesai bitsin de eve gidip Umut’u koklayayım istiyordum.

Bebeğiniz doğduktan sonra kendini biraz dışarıda hissettin mi ya da  anne-bebek ilişkisini kıskandığın oldu mu?

Kesinlikle hayır, hiç öyle hissedebileceğim bir olayı ne bebekliğinde, ne çocukluğunda  hatırlamıyorum.

Çocuğunuz olduktan sonra eşinle ilişkinizde bir farklılık oldu mu? 

Biz Sevinç ile evlenmeden önce çok iyi iki arkadaştık, evlendikten sonra da arkadaşlığımız daha gelişti. Umut, arkadaşlığımıza farklı bir boyut getirdi, hem çok eğleniyorduk, hem de onu yetiştirirken bir taraftan da o bizi yetiştiriyordu. Erken çocuk sahibi olduğumuz için yaptığımız yanlışlar oluyordu, tüm bu hataları hiç kimselere söylemeden aramızda sır gibi saklıyorduk. Bilirsin sırlar ilişkileri hep güçlendirmiştir.

Bebeğinizin bakımına ve gelişimine yeterince katıldığına inanıyor musun? Gelişimi ile ilgili endişelerinizi cevaplayacak çözümler arıyor, araştırmalar yapıyor musun?

Bebek olmadan da, olduktan sonra da bebek ve çocuk bakımına ilişkin çok kitap okudum. Çocuk doğduğunda bir kullanma kılavuzu ile gelmiyor o açıdan anne ve babalara bu konularda çok okumalarını, ilgili seminerlere katılmalarını tavsiye ederim. Umut, anaokulunda iken her hafta sonu Erdal Atabek velilere seminer verirdi ondan çok şey öğrendim. Lisede iken de Üstün Dökmen seminer vermeye gelirdi, ondan da çok şeyler öğrendim. Bir de Umut’dan daha büyük çocuk sahibi olan anne babalarla çok konuşur, onlardan bir şeyler öğrenmeye çalışırdım.

Çocuğunuzla ilgili hayallerin var mı? Birlikte neler yapmayı hayal ediyorsun / Çocuğunuzla birlikte yapmaktan en keyif aldığınız aktivite nedir?

Çocukla ilgili hayal kurmak tehlikeli bir boyut alabilecek kritik bir konu, farkında olmadan onun istemeyeceği bir hayatı ona empoze ediyor olabilirsiniz. O açıdan çok fazla hayal kurduğumu hatırlamıyorum, yeteneklerinin farkında olmasını ve hayatının her döneminde potansiyelini kullanabilmesini isterim. 

Biliyorum ki Umut’la çok özel bir ilişkiniz var ilişkinizi nasıl özetlersin?

Hangi yaşta olursa olsun onunla birlikte olmaktan daha keyifli bir şey yok. Onun gözünden hayatın yorumlanması beni her zaman için heyecanlandırmıştır. Bir çok kararımda onunla konuşup, onun düşüncelerini öğrenmişimdir, bir ortaklığı sona erdirirken de, gömleğimin altına kravatımı seçerken de. 🙂 Annem, babam da bana böyle yapardı, sanırım onlardan aldığım bir huy. İlişkinin şeffaflaşması açısından da bu yaklaşımın faydalı olduğunu düşünüyorum. Ayrıca onunla olan iyi ilişkim ruhumun daha genç kalmasına da katkı sağlıyor. 🙂

Hangi alışkanlığının çocuğunuz tarafından yapılmasını istemezsin? yada istemezdin?

Beni aşırı koruyarak yetiştirmişler, o açıdan 18 yaşında su çiçeği, 32 yaşında kabakulak oldum, yani bağışıklık sistemim çok zayıf. O açıdan Umut’u aşırı korumamaya yani bu konuda bana benzememesine çok özen gösterdik ve başarılı da olduk. Gençlik yıllarında çok çekingen, içine kapanık biriydim. İlişkilerimde hep karşımdakinin bana yaklaşmasını beklerdim, ilk hamleyi yapmakta çok zorlanırdım, bu huyum yüzünden sahip olabileceğim bir çok dostu hiç tanımadan kaybettim diyebilirim. Umut’un bu konuda bana benzemesini hiç istemem. Özgüveninin her zaman yüksek olmasını isterim.

Bu konuda oldukça başarılı olduğunuzu söyleyebilirim 🙂

Sence babanın çocuk üzerindeki en büyük etkisi nedir?

Anne ve babanın çocuklarına doğru örnek olmaları gerekiyor. Klişe tabiri ile rol model olmaları. En büyük sorumlulukları bu, madem dünyaya bir insan getirdiniz, kendi yanlışlarınızı çocuğa taşımayacaksınız. Bir insanın yaşamı boyunca kaç insanın hayatına olumlu ya da olumsuz dokunduğunu düşünürsek, kötü yetişmiş bir çocuk hayatta kaldığı sürece kim bilir kaç insanın canını yakacaktır.

Eminim çok güzel anılar biriktirdiniz. Eskilerden, aklına geldiğinde seni gülümseten bir anınız var mı?

Hastaneden eve geldik, Umut 3 günlük, 3 kilo civarında. O güne kadar hiç o kadar küçük bir bebeği elime almamışım. Umut’u başı bana bakacak şekilde yukarı kaldırıp sevmeye başlamamla, ağzından tuhaf bir sıvı yüzüme boşaldı. 🙂 Onunla evimizde ilk ilişkimiz işte böyle başladı. Önce öğren sonra sev dedi yani :))

Cem’e anılarını, babalık öyküsünü  içtenlikle paylaştığı için, Umut’a da yayınlanmasında izin verdiği için çok teşekkür ediyorum.

Yeni öykülerde buluşmak üzere,

Sevgiler….

 

 

Cem Kafadar kimdir?

İnşaat Mühendisi, 2004-2012 yılları arasında İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesinin Yönetim Kurulunda görev yaptı.

İnşaat sektörünün sanal dünyadaki öncü temsilcilerindendir;

yapirehberi.net ve 1insaat.biz gibi sektörde bilinirliği olan, köklü bilgi bankası ve sektörel iletişim platformlarının kurucusudur.

İnşaat sektöründe hatırı sayılır bir üne sahip headhunter’dır. İnsan kaynakları alanında insana değer veren nadir IK şirketlerinden birinin kurucusu ve yöneticisidir.

Üniversitelerde, tecrübelerini de içeren değerli seminerler veren, 2014 Kasım itibarı ile Beykent Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü’nde Yapım Yönetim Dersleri vermeye başlayan bir eğitmendir.

Böyle çok yönlü biri işte Cem

Seyrettiği filmleri, okuduklarını, dinlediklerini, aklında kalanları, kısacası hayata dair notlarını paylaştığı bir de kişisel sayfası (https://cemkafadar.net/)  var ki şiddetle okumanızı öneririm. Buradan okuyabilirsiniz.

iletişim: cem@cemkafadar.com

 

 

 

 

1 thought on “babalar ve çocukları: Cem & Umut Kafadar”

Leave a comment